CHP Muğla Milletvekili Gizem Özcan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle, devasa oranlara ulaşan kadın işsizliğinin tüm boyutlarıyla araştırılması için TBMM Başkanlığı’na bir araştırma önergesi verdi. Kadın işsizliğinin kadınların eşitliği ve özgürlüğü önünde büyük bir engel olduğunu vurgulayan Özcan, şunları söyledi:
CUMHURİYET KADINLARIN TOPLUMSAL YAŞAMDAKİ YERİ İÇİN BİR DEVRİMDİR
“Biz kadınlar hayatın her alanında eşit ve özgür bireyler olmak için mücadele ediyoruz. Cumhuriyetimizin kurulması kadınların toplumsal yaşamdaki yeri için bir devrim niteliğindedir. Kadınların mücadelesini taçlandırmış, kadınların eşit ve özgür yurttaşlar olmalarının önünü açmıştır. Ancak mücadele bitmemiş, kadınlar eşitlik ve özgürlük mücadelesini büyüterek günümüze kadar sürdürmüştür. AKP’nin kadın düşmanı politikaları, kadınları ikinci sınıf vatandaş gören anlayışı ile kadınlar can başla mücadele ederek, bütün 8 Martlarda baskılara ve yasaklara rağmen, meydanlarda kadınların eşitlik ve özgürlük arayışını haykırmışlar, kadın işsizliğine, kadın cinayetlerine, tacize, tecavüze, mobbinge karşı seslerini yükseltmişlerdir.
İŞSİZLİK KADINLAR İÇİN PRANGA: HER 3 KADINDAN 1’İ İŞSİZ
TÜİK işsizlik rakamlarını %9 civarında gösteriyor. Oysa işsizlik çok daha yüksektir. Bugün çalışabilir 65,6 milyon kişinin sadece 22,7 milyonu kayıtlı ve tam zamanlı istihdamdadır. Baz almamız gereken geniş tanımlı işsizlik oranı %23 civarındadır. Peki geniş tanımlı kadın işsizliği oranı kaç? % 33,2. Daha açık söylemek gerekirse, her 3 kadından 1’i işsiz. Genç kadınlar için durum daha da vahim: genç kadın işsizliği ise oranı 41,1! Sadece, kadın ve erkek işsizliği arasındaki 13,1 puan fark bile, iktidarın çalışma yaşamında kadına karşı yürüttüğü eşitsiz politikaların büyük bir göstergesi.
KADINLARIN EŞİTLİĞİ VE ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN SOSYAL DEVLET!
İşsizliğin yanında, eşit işe eşit ücret ilkesinin hilafına kadınlara daha az ücret verilmesi, mobbing uygulanması, çalışma yaşamı boyunca kadınlara “cam bariyerler” koyulması, kadının ev içinde görünmeyen emeğinin sömürüyü katmerlemesi gibi gerçekler çalışma yaşamını kadınlar için cehenneme çeviriyor.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle bir kez daha vurgulamayalım ki: Kadınların çalışma yaşamında ve tüm toplumsal yaşamda eşitliğini ve özgürlüğünü temel alan sosyal devlet politikalarına her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Bunun için bütün kadınlarla beraber mücadeleyi yükseltmeyi sürdüreceğiz. Biliyoruz ki, kadınlar mücadele ve dayanışmayla güçlü!